En Son DePIN Finansman Haberleri

Mayıs 2025'te, gerçek dünya varlıklarının (RWAs) tokenizasyonu hızla artarak 22,5 milyar dolarlık bir değere ulaştı ve yıl sonuna kadar 50 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Bu büyüme, merkeziyetsiz finansın (DeFi) gayrimenkul ve devlet tahvilleri gibi geleneksel finansal varlıklarla entegrasyonundaki artışa büyük ölçüde atfedilmektedir. Özellikle BlackRock ve Goldman Sachs gibi kurumsal yatırımcılar bu genişlemede önemli bir rol oynamaktadır. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) de bu sektöre olan bağlılığını göstererek bir tokenizasyon yuvarlak masası düzenledi ve RWAs için olumlu bir düzenleyici ortamın sinyalini verdi. Analistler, RWA pazarının 2030 yılına kadar 10 trilyon dolara kadar büyüyebileceğini öngörüyor ve bu da önümüzdeki yıllarda kripto manzarasında baskın olma potansiyelini vurguluyor. RWAs ile birlikte, Merkeziyetsiz Fiziksel Altyapı Ağları (DePIN) pazarının da 2028 yılına kadar 3,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. DePIN, merkeziyetsiz ağlar oluşturmak için blok zincir teknolojisini kullanarak fiziksel altyapıyı devrim niteliğinde değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu yenilikçi yaklaşım, telekomünikasyon ve IoT gibi çeşitli endüstrileri bozabilir. Theta Network ve Akash Network gibi önde gelen projeler, AI iş yükleri ve IoT uygulamaları için maliyet etkin çözümler sunarak ön plandadır. Merkeziyetsiz enerji şebekelerine ve akıllı şehirlere olan artan ilgi, DePIN'lerin Web3'ün evrimindeki önemini daha da vurgulamaktadır. Merkeziyetsiz Yapay Zeka (DeAI) sektörü de yükselişte, blok zincirini AI ile birleştirerek şeffaf ve sansürsüz ekosistemler oluşturuyor. AI ve RWA kripto token pazarının zaten 65 milyar doların üzerinde bir değere sahip olduğu göz önüne alındığında, DeAI, merkeziyetsiz hesaplamadaki ilerlemelerle önemli bir büyüme için hazır. SingularityNET ve Fetch.ai gibi platformlar, merkeziyetsiz AI modelleri oluşturma konusunda öncülük ediyor. RWAs, DePINs ve DeAI arasındaki karşılıklı bağlantı, 2025'te kripto döngüsünün geleceğini yeniden tanımlayabilecek sinerjik bir ilişkiyi önermektedir; bununla birlikte, ölçeklenebilirlik ve düzenleyici engeller gibi zorlukların etkili bir şekilde ele alınması gerekmektedir.

2025'in 1. çeyreğinde, Filecoin, merkeziyetsiz bir depolama ağı olarak evriminde önemli adımlar attı ve Filecoin Sanal Makinesi'nde (FVM) 5.000'den fazla benzersiz sözleşme dağıttı ve 3,2 milyondan fazla işlem gerçekleştirdi. Veri Sahipliği Kanıtı (PDP) ve Filecoin Hızlı Nihai (F3) güncellemesinin yaklaşan lansmanı, işlem yerleşim hızlarını ve veri doğrulama süreçlerini geliştirmeyi vaat ediyor. Aethir ve Cardano gibi AI ve blok zinciri ağlarıyla yapılan ortaklıklar, Filecoin'in merkeziyetsiz veri depolama için güvenilir bir platform olarak konumunu daha da pekiştirdi. FIL ProPGF'nin tanıtımı, ekosistem içinde kamu mallarının gelişimini desteklemeyi amaçlıyor. Aktif depolama anlaşmalarında ve genel ağ kullanımında bir düşüş yaşanmasına rağmen, bu oran %30'a düştü, Filecoin yüksek değerli, kurumsal düzeyde depolama çözümlerine yöneliyor. Yaklaşık 1.300 petabayt veri, aktif anlaşmalar aracılığıyla depolandı ve bu, yalnızca hacme değil, uzun vadeli, kaliteli depolamaya stratejik bir odaklanmayı yansıtıyor. Smithsonian ve MIT gibi kurumlarla yapılan iş birlikleri, Filecoin'in kültürel ve akademik verileri koruma konusundaki taahhüdünü vurgularken, FIL teminatlı stabilcoin USDFC'nin tanıtımı, FIL varlıklarını likit hale getirmeden istikrarlı ödemeleri ve DeFi katılımını kolaylaştırıyor. Ağ finansal manzarası da bir düşüş yaşadı; FIL'in piyasa değeri, daha geniş bir piyasa düşüşü sırasında %41 düşerek 1,8 milyar dolara geriledi. Ancak, Filecoin'e özgü hizmetlerle etkileşim güçlü kalmaya devam etti ve bu, artan FIL akışlarıyla kanıtlandı. Network v25 güncellemesi ve beklenen F3 güncellemesi, operasyonları kolaylaştırması ve kullanıcı deneyimini geliştirmesi bekleniyor. Filecoin, yüksek değerli depolama, ortaklıklar ve topluluk odaklı girişimlere odaklanarak, gelişen merkeziyetsiz manzarada sürdürülebilir büyüme için kendini konumlandırıyor.

Solana (SOL), bu yılki en düşük seviyesinden %90 geri dönerek dikkate değer bir iyileşme gösterdi, ancak kritik direnç seviyesi olan $180'in altında kalmaya devam ediyor. Analistler, birçok SOL meme coin'in son zamanlarda yükselmesiyle birlikte, Solana fiyatının önemli bir patlama eşiğinde olabileceğini öne sürüyor. Mevcut piyasa hissiyatı, güçlü temeller ve yukarı yönlü bir eğilimle destekleniyor ve SOL, $170 civarında işlem görüyor. $180 direnç seviyesinin üzerinde kesin bir hareket, $200 ve ötesine doğru potansiyel bir yükselişin yolunu açabilir, belki de $250 civarındaki seviyelere ulaşabilir. Bu arada, Bittensor (TAO, diğer kripto para birimlerinin, Bitcoin (BTC) dahil, zorlandığı bir dönemde, istikrarlı bir performans sergileyerek dikkat çekici bir oyuncu haline geldi. Bittensor'a olan ilgi, büyük profilli etkinliklerin ardından, Donald Trump'ın bir kripto ve AI yenilikçileri yemeğine katılması gibi, merkezi olmayan AI'ya yenilikçi yaklaşımıyla büyük ölçüde yönlendiriliyor. Şu anda $457 civarında işlem gören Bittensor, kazançlarını koruyarak ve blok zincir teknolojisini AI ile entegre eden projelere artan piyasa güvenini yansıtarak dayanıklılık göstermiştir. Bu arada, Unilabs (UNIL), Solana gibi geleneksel birinci katman ağlarından çeşitlenmek isteyen yatırımcılar için çekici bir alternatif olarak ivme kazanıyor. Blok zinciri şeffaflığını AI altyapısıyla birleştirmeye odaklanan Unilabs, DeFi ve AI alanında bir lider olarak kendini konumlandırıyor. Token tabanlı teşvik sistemi içeren yenilikçi modeli, kullanıcıları ve geliştiricileri çekmeyi amaçlıyor. Solana'nın büyümesi yavaşlarken, Unilabs, hızla gelişen kripto ortamında DeFi AI platformları için standartları yeniden tanımlama potansiyeli sunarak tüccarlar için benzersiz bir fırsat sunuyor.

Kripto para piyasası, son düşüşün ardından yeniden canlanıyor ve Bittensor (TAO) direnç seviyelerini aşarak umut verici bir yukarı yönlü ivme gösteriyor. Aynı zamanda, Solana da duraklama döneminin ardından potansiyel bir yükselişin işaretlerini gösteriyor. Ancak Unilabs, yenilikçi pasif gelir yaklaşımı sayesinde 30 milyon dolardan fazla yönetim altındaki varlık (AUM) çekerek bu ortamda öne çıkan bir proje haline geliyor. Uzmanlar, 2025'te dikkatle izlenmesi gereken bir proje olarak UNIL'i vurguluyor, çünkü merkeziyetsiz finans (DeFi) alanında benzersiz teklifler sunuyor. Unilabs, yatırımcılara piyasada rekabet avantajı sağlamak için tasarlanmış dünyanın ilk AI destekli hedge fon yöneticisi olarak dikkat çekiyor. Platform, UNIL token'ları için staking ödülleri ve referans bonusları aracılığıyla kullanıcıları teşvik ediyor ve bu da etkileyici AUM'ye katkıda bulunuyor. 21 milyondan fazla satılan UNIL token ile proje, Bitcoin, gerçek dünya varlıkları (RWA), yapay zeka (AI) ve madencilik sektörlerini kapsayan dört yatırım fonuna erişim sunuyor. Ayrıca, AI Market Pulse aracı, yatırım fırsatları hakkında değerli bilgiler sağlarken, Memecoin Tanımlama Aracı, yüksek riskli tüccarların dalgalı memecoin manzarasında gezinmelerine yardımcı oluyor. Ön satış, 114.000 doları aşarak ivme kazanmaya devam ederken, her token 0,004 dolardan fiyatlandırılıyor ve gelecekteki turlarda fiyat artışı bekleniyor. Bu arada, Bittensor son zamanlarda önemli bir fiyat artışı yaşadı ve 460-470 dolar direnç seviyesinin üzerinde bir kırılmanın ardından 481 dolardan işlem görüyor. Benzer şekilde, Solana momentum kazandı ve şu anda dikkat çekici bir artışın ardından yaklaşık 176 dolardan işlem görüyor. Her iki proje de piyasa ilgisini çekiyor, ancak Unilabs'ın yenilikçi varlık yönetimi özellikleri, kripto yatırımlarını devrim niteliğinde değiştirmek üzere ve önümüzdeki aylarda dikkat edilmesi gereken bir ana oyuncu olma yolunda.

Merkeziyetsiz Fiziksel Altyapı Ağları (DePIN) üzerine yapılan son analiz, kripto para manzarasında önemli bir yatırım alanı olarak potansiyelini vurgulamaktadır. Fiziksel dünyanın altyapısını merkeziyetsizleştirmeyi amaçlayan DePIN, yatırım için umut verici bir yön olarak AI ile birlikte ivme kazanıyor. Ancak, sektör şu anda büyümesini katalize edecek önde gelen bir projeden yoksun ve Helium, DePIN kavramından önce var olmasına rağmen en tanınmış isimdir. Analiz, DePIN'in önümüzdeki 1-3 yıl içinde önemli getiriler sağlayabileceğini öne sürüyor, çünkü merkeziyetsiz çözümler aracılığıyla telekomünikasyon ve AI veri edinimi gibi gerçek dünya ihtiyaçlarını ele alıyor. DePIN için yatırım mantığı, geleneksel altyapı modellerini optimize etme yeteneğine dayanmaktadır. Örneğin, telekomünikasyon sektöründe, geleneksel operatörler spektrum lisansları ve baz istasyonu dağıtımları için aşırı maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Buna karşılık, Helium Mobile, kullanıcıların uygun fiyatlı hotspot cihazları satın alarak mikro-operatör olmalarına olanak tanır ve dağıtım maliyetlerini önemli ölçüde düşürür. Benzer şekilde, AI alanında Grass gibi projeler, veri edinim maliyetlerini azaltmak için dağıtılmış web taramasını kullanarak uyumluluğu ve çeşitliliği sağlamaktadır. Bu örnekler, DePIN'in geleneksel yöntemleri nasıl geride bırakabileceğini gösteriyor ve onu cazip bir yatırım fırsatı haline getiriyor. Ayrıca, DePIN, altyapı ve tüketici ihtiyaçlarının benzersiz bir kesişimini sunarak her iki sektörün karşılaştığı zorlukları ele almaktadır. Yüksek kaliteli DePIN projeleri, güçlü ürün-pazar uyumu ve gelir üretimi sergileyerek piyasa dalgalanmalarına karşı daha az hassas hale gelmektedir. Helium'un rekabetçi fiyatlandırması ve Grass'ın kullanıcı dostu modeli ile gösterildiği gibi, DePIN kullanıcı ilgisini ve dikkatini etkili bir şekilde çekebilir. Geniş çapta benimseme yolunun kademeli olabileceği belirtilse de, DePIN'in geleneksel endüstrileri bozma ve yenilikçi token ekonomileri aracılığıyla sürdürülebilir değer yaratma potansiyeli önemlidir ve bu da onu 2025'e doğru bakan yatırımcılar için bir odak noktası haline getirmektedir.

Blockchain teknolojisi üzerine inşa edilen dağıtık veri depolama ağı Filecoin, 2.1 eksibayt (EiB) veri depolama güvence altına alarak önemli bir eşiği geçti. Bu başarı, Filecoin'i dağıtık depolama endüstrisinin ön saflarına yerleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda artan dağıtık veri çözümleri talebine yanıt verme kapasitesini de vurguluyor. Ek olarak 7.6 EiB ham depolama kapasitesinin mevcut olması, Filecoin'in piyasa dalgalanmaları ve teknoloji sektöründeki daha geniş ekonomik belirsizlikler arasında dayanıklılığını gösteriyor ve endüstrideki etkisini pekiştiriyor. Filecoin'in hızlı büyümesindeki belirleyici bir faktör, Mart 2023'te tanıtılan Filecoin Sanal Makinesi (FVM) oldu; bu, 3,700'den fazla bağımsız akıllı sözleşmenin dağıtımını sağladı. Bu gelişme, ağın yeteneklerini artırarak dağıtık uygulamaları (dApps) destekliyor ve toplam değer kilidi (TVL) olarak 63 milyon FIL (yaklaşık 273 milyon dolar) katkıda bulunuyor. FVM, dağıtık depolamanın geleneksel Web2 uygulamalarının ötesine geçmesini sağlıyor ve veri gizliliği ile kullanıcı egemenliğini önceliklendiren tamamen dağıtık bir internet geliştirmeyi hedefliyor; bu, Filecoin'in Web3 alanındaki yolculuğunda önemli bir adım olarak kaydediliyor. Ayrıca, Filecoin, dağıtık hesaplama ve yapay zeka (AI) trendleriyle uyumlu olarak, dağıtık fiziksel altyapı ağına (DePIN) geçiş yapıyor. Bu değişim, işletmelerin çeşitli uygulamalar için dağıtık veri depolama kullanmalarına olanak tanıyarak yeni benimseme yolları açıyor. Kalıcı depolama ve veri gizliliği çözümleri gibi yeni veri hizmetlerinin başlatılması, bu geçişin bir örneğini oluşturuyor. Son 90 gün içinde %99.99'luk olağanüstü bir çalışma süresi ile Filecoin, kullanıcıları için güvenilirlik sağlarken, düzenli güncellemeler ve tartışmalarla topluluk katılımını teşvik ediyor. Dağıtık depolama pazarı olgunlaştıkça, Filecoin'in ilerlemeleri, liderliğini ve dağıtık altyapının geleceğini şekillendirme konusundaki taahhüdünü yansıtıyor.

9'unda, blok zinciri altyapı şirketi Xangle, kurumsal bir doğrulayıcı olarak küresel blok zinciri ana ağı Theta Ağı'na katıldığını duyurdu. Theta Ağı, yapay zeka (AI), medya, spor ve eğlence gibi sektörler için özel olarak tasarlanmış merkeziyetsiz bulut altyapısı sağlamakla tanınmaktadır. Dünya genelinde 30.000'den fazla dağıtılmış kenar düğümü ile desteklenen sağlam bir çerçeveye sahiptir ve verimli işletim ve yönetim sağlar. Ağ, Samsung Next, Sony Innovation Fund, Bertelsmann Digital Media Investments ve Creative Artists Agency (CAA) gibi tanınmış kuruluşlardan stratejik yatırımlar almıştır ve Google, Samsung ve Binance gibi küresel devler de kurumsal doğrulayıcılar olarak katılmaktadır. Theta ekosistemine olan bağlılığının bir parçası olarak, Xangle toplamda 200.000 Theta (THETA) token'ı stake edecek ve bir doğrulayıcı düğüm olarak ağın güvenliğini ve yönetimini önemli ölçüde artıracaktır. Şirket, Theta'nın teşvik ettiği merkeziyetsiz fiziksel altyapı ağı (DePIN) ve AI ekosisteminin genişlemesine aktif olarak katkıda bulunmayı hedefliyor. 2018 yılında kurulan Xangle, Kore'de önde gelen bir web3 altyapı hizmet sağlayıcısı ve araştırma platformu olarak kendini kanıtlamıştır ve topluluk merkezleri, blok zinciri gezginleri ve kapsamlı web3 endüstri analiz raporları sunmaktadır. Ayrıca Aptos, Babylon, 0G ve Initia gibi çeşitli küresel projeler için bir doğrulayıcı olarak hizmet vermiştir. Xangle'ın eş CEO'su Lee Hyun-woo, ortaklık hakkında heyecanını dile getirerek, "Google, Samsung ve CAA ile stratejik ortaklığımız sayesinde kurumsal bir doğrulayıcı olarak listelenmekten çok memnunuz" dedi. Theta'nın doğrulayıcı ağına stake etmenin, Xangle'ın birinci katman blok zincirlerinde güven, merkeziyetsizlik ve şeffaflığı artırma misyonuyla mükemmel bir uyum içinde olduğunu vurguladı. Theta Ağı'nın kurucu ortağı ve CEO'su Mitch Liu, bu duyguyu yineleyerek, Xangle'ın blok zinciri analizi ve ekosistem geliştirme konusundaki güçlü yönlerini vurguladı ve Theta (THETA) ve Theta Fuel (TFUEL) tanıtımında önemli sinerjiler beklediğini, ayrıca Theta blok zincirinin genel güvenliğini ve ölçeklenebilirliğini artırmayı öngördü.

Arctic Pablo Coin (APC), yalnızca heyecandan öteye geçen benzersiz bir meme coin yaklaşımı sunarak kripto piyasasında dalgalar yaratıyor. Staking için %66'lık muazzam bir yıllık yüzdelik getiri (APY) sunan bir ön satış aşaması ile APC, topluluğunu dinamik katılım yoluyla meşgul tutmak için tasarlandı. Coin, sahiplerin APC veya USD cinsinden ek ödüller kazanmasına olanak tanıyan referans ödülleri ve sürekli yarışmalar aracılığıyla büyümeyi teşvik ediyor. Ayrıca, her hafta satılmayan token'ları yakarak değerini artıran deflasyonist modeli, Arctic Pablo Coin'i sadece eğlenceli bir yatırım değil, aynı zamanda stratejik olarak tasarlanmış bir yatırım haline getiriyor. Şu anda Iceberg Isle'daki ön satışta fiyatı $0.000125 olan Arctic Pablo Coin, $0.008'lik bir başlangıç fiyatı ile çeşitli fiyat kontrol noktalarından geçerek bir yolculuğa çıkıyor. Bu yenilikçi lansman, topluluktan önemli bir ilgi ve güven göstererek 2.45 milyon dolardan fazla topladı. Ön satış ilerledikçe fiyat artacak ve erken katılımcılar için potansiyel bir yatırım getirisi (ROI) %6300'e kadar kazanma fırsatı sunan daralan bir pencere oluşturacak. Bu yapılandırılmış yaklaşım, Arctic Pablo Coin'i bugün satın alınacak en iyi kripto paralardan biri olarak konumlandırıyor ve hem meme meraklılarına hem de ciddi yatırımcılara hitap ediyor. Arctic Pablo Coin'e ek olarak, Filecoin ve Cosmos gibi diğer dikkat çekici projeler de blok zinciri alanında ilerleme kaydediyor. Filecoin, Merkeziyetsiz Fiziksel Altyapı Ağları (DePIN) entegre ederek kapsamlı bir Web3 altyapı merkezi haline dönüşüyor, Cosmos ise zincirler arası güvenliği ve yönetimi artırmak için Cosmos-SDK'sını güncelledi. Bu projeler, merkeziyetsiz teknolojilerin büyümesine ve faydasına katkıda bulunuyor. Ancak Arctic Pablo Coin'in yaratıcı ön satış stratejisi ve yüksek getiri potansiyeli, onu sürekli gelişen kripto manzarasında çekici bir yatırım fırsatı olarak öne çıkarıyor.

Theta Ağı, Profesör Hongfu Liu tarafından yönetilen Brandeis Üniversitesi'ndeki Liu Lab ile önemli bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu ortaklık, Theta EdgeCloud'u kullanarak makine öğrenimi (ML) ve yapay zeka (AI) araştırmalarını geliştirmeyi amaçlıyor. Bu işbirliği, Theta için merkezi bir anı işaret ediyor ve onu akademik araştırmalar için merkezi olmayan GPU altyapısında lider olarak konumlandırıyor. Liu Lab, EdgeCloud'un hibrit GPU yeteneklerinden yararlanan Stanford Üniversitesi ve Seul Ulusal Üniversitesi gibi prestijli kurumlar listesine katılıyor ve AI araştırmalarında verimliliği artırıyor. Bu merkezi olmayan kaynakları entegre ederek, laboratuvar ölçeklenebilir ve yüksek performanslı hesaplama gücüne erişim sağlayabiliyor; bu, veri merkezli öğrenme ve kümeleme analizi gibi araştırma girişimlerini ilerletmek için kritik öneme sahip. Profesör Liu, bu entegrasyonun faydalarını vurgulayarak, Theta EdgeCloud'un esnekliği ve maliyet etkinliğinin ekiplerinin kapsamlı hesaplama kaynaklarını yönetme yükü olmadan yenilikçi araştırma projelerine odaklanmalarını sağladığını belirtti. Laboratuvarın araştırmaları esas olarak, yalnızca algoritma iyileştirmesi yerine, eğitim verilerinin kalitesine ve çeşitliliğine öncelik veren veri merkezli öğrenme etrafında dönmektedir. Bu yaklaşım, güvenilir ve adil makine öğrenimi modelleri geliştirmek için gereklidir, çünkü kullanılan veri setlerinin iyi bir şekilde etiketlenmiş ve gerçek dünya senaryolarını temsil etmesini sağlar. Liu Lab'ın bu alandaki devam eden çalışmaları, gürültülü etiket düzeltme ve aktif öğrenme gibi çeşitli uygulamaları içermekte ve araştırma yeteneklerinin genişliğini sergilemektedir. Theta EdgeCloud'un merkezi olmayan altyapısı sadece Liu Lab'ı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda talep üzerine yüksek performanslı hesaplama kaynakları sağlayarak daha geniş bir akademik topluluğu destekliyor. Bu girişim, araştırmacıların kaynakları dinamik olarak tahsis etmelerine olanak tanıyarak büyük ölçekli projeler için hem performansı hem de maliyeti optimize ediyor. Theta Ağı, önde gelen kurumlarla ortaklık kurmaya devam ederken, AI ve makine öğrenimi alanında çığır açan araştırmaları kolaylaştırmayı hedefliyor ve araştırmacıların geleneksel hesaplama sınırlamalarından bağımsız olarak çalışmalarına odaklanmalarını sağlıyor. Bu işbirliği, gelişmiş AI araştırmalarını dünya genelindeki akademik kurumlar için daha erişilebilir ve verimli hale getirmede önemli bir adım temsil ediyor.

Hızla gelişen Web3 dünyasında, DEPIN veya Merkeziyetsiz Fiziksel Altyapı Ağları, önemli bir dikkat çekiyor. Bu yenilikçi kavram, parçalanmış kaynakları değerli hizmetlere dönüştürmek için merkeziyetsizlik ilkelerini kullanıyor. Solana Vakfı'nda DEPIN'in başkanı olan Amira Valliani, DEPIN'in bireylerin WiFi bant genişliği veya veri toplama yetenekleri gibi kullanılmayan kaynaklarını katkıda bulunmalarını sağlayarak işbirlikçi bir altyapı oluşturduğunu vurguluyor. HiveMapper ve Helium gibi projeler, kullanıcıların kaynaklarını paylaşarak token kazanmalarına olanak tanıyan bu modeli örnekliyor ve daha önce büyük şirketler tarafından kontrol edilen temel hizmetlere erişimi demokratikleştiriyor. DEPIN ile yapay zeka (YZ) arasındaki ilişki özellikle dikkat çekici. YZ teknolojisi geliştikçe, gerçek dünya verilerine olan talep hızla artıyor. DEPIN, otonom araçlar ve teslimat robotları gibi YZ uygulamaları için gerekli bilgileri sağlayabilecek önemli bir veri toplama ağı olarak hizmet ediyor. Merkeziyetsiz ağları kullanarak, DEPIN verileri geleneksel yöntemlerden daha verimli ve maliyet etkin bir şekilde toplayabiliyor. DEPIN ile YZ arasındaki bu sinerji, YZ sistemlerinin yeteneklerini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda büyük teknoloji şirketlerinin hakimiyetine meydan okuyarak merkeziyetsiz YZ projeleri için yeni yollar açıyor. İleriye baktığımızda, Valliani, DEPIN'in gelişim araçlarının olgunlaşması, YZ ilerlemeleri nedeniyle gerçek dünya verilerine olan artan talep ve Web3 alanına pratik girişimcilerin akışı ile birlikte trilyon dolarlık bir endüstriye dönüşebileceğini öngörüyor. DEPIN, bireylerin altyapı geliştirmeye katılma engellerini azaltırken, yeni iş fırsatları yaratıyor ve sıradan insanların dijital ekonomiye katılmalarını sağlıyor. Bitcoin ve Ethereum'un ilk günlerini kaçıranlar için DEPIN, bir sonraki teknolojik yenilik dalgasına katılmak için umut verici bir fırsat sunuyor.