2025'te RWAs, DePINs ve DeAI'nin Büyümesini Keşfetmek

Mayıs 2025’te, gerçek dünya varlıklarının (RWAs) tokenizasyonu hızla artarak 22,5 milyar dolarlık bir değere ulaştı ve yıl sonuna kadar 50 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Bu büyüme, merkeziyetsiz finansın (DeFi) gayrimenkul ve devlet tahvilleri gibi geleneksel finansal varlıklarla entegrasyonundaki artışa büyük ölçüde atfedilmektedir. Özellikle BlackRock ve Goldman Sachs gibi kurumsal yatırımcılar bu genişlemede önemli bir rol oynamaktadır. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) de bu sektöre olan bağlılığını göstererek bir tokenizasyon yuvarlak masası düzenledi ve RWAs için olumlu bir düzenleyici ortamın sinyalini verdi. Analistler, RWA pazarının 2030 yılına kadar 10 trilyon dolara kadar büyüyebileceğini öngörüyor ve bu da önümüzdeki yıllarda kripto manzarasında baskın olma potansiyelini vurguluyor.
RWAs ile birlikte, Merkeziyetsiz Fiziksel Altyapı Ağları (DePIN) pazarının da 2028 yılına kadar 3,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. DePIN, merkeziyetsiz ağlar oluşturmak için blok zincir teknolojisini kullanarak fiziksel altyapıyı devrim niteliğinde değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu yenilikçi yaklaşım, telekomünikasyon ve IoT gibi çeşitli endüstrileri bozabilir. Theta Network ve Akash Network gibi önde gelen projeler, AI iş yükleri ve IoT uygulamaları için maliyet etkin çözümler sunarak ön plandadır. Merkeziyetsiz enerji şebekelerine ve akıllı şehirlere olan artan ilgi, DePIN’lerin Web3’ün evrimindeki önemini daha da vurgulamaktadır.
Merkeziyetsiz Yapay Zeka (DeAI) sektörü de yükselişte, blok zincirini AI ile birleştirerek şeffaf ve sansürsüz ekosistemler oluşturuyor. AI ve RWA kripto token pazarının zaten 65 milyar doların üzerinde bir değere sahip olduğu göz önüne alındığında, DeAI, merkeziyetsiz hesaplamadaki ilerlemelerle önemli bir büyüme için hazır. SingularityNET ve Fetch.ai gibi platformlar, merkeziyetsiz AI modelleri oluşturma konusunda öncülük ediyor. RWAs, DePINs ve DeAI arasındaki karşılıklı bağlantı, 2025’te kripto döngüsünün geleceğini yeniden tanımlayabilecek sinerjik bir ilişkiyi önermektedir; bununla birlikte, ölçeklenebilirlik ve düzenleyici engeller gibi zorlukların etkili bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
Related News





