Trump Ailesinin Kripto Girişimi, Siyasi İncelemeler Arasında Endişeleri Artırıyor
Donald Trump’ın aile tarafından yönetilen kripto girişimi World Liberty Financial, hedeflerini ve token dağılımını detaylandıran 13 sayfalık bir belgenin yayınlanmasının ardından inceleme altına alındı. ‘World Liberty Gold Paper’, Trump ailesinin 22,5 milyar devredilemez yönetim tokeni ($WLFI) ve protokolün net gelirlerinin %75’ini alacağını ortaya koyuyor. Bu dağıtım, yatırımcılar ve destekçiler arasında endişelere yol açıyor, çünkü token fiyatının 1,5 sent olması durumunda Trump ailesi için 337,5 milyon dolarlık potansiyel bir kar öneriyor. Eleştirmenler, token dağılımlarının belirsizliğinden ve bu şartların değişime tabi olmasından endişe duyuyor, bu da olası dolandırıcılık iddialarına yol açıyor.
World Liberty Financial’ın geleneksel bankacılık sistemlerine meydan okuma ve kullanıcılara daha fazla finansal özgürlük sağlama konusundaki iddialı hedeflerine rağmen, $WLFI tokenine yönelik ilk tepki soğuk oldu. Lansmanından bu yana, 20 milyar mevcut tokenin yalnızca 917,80 milyon tokeni, yaklaşık 137.000 dolara satıldı. Bu talep eksikliği, birçok yatırımcının, Trump destekçileri de dahil olmak üzere, platformun sürdürülebilirliği konusunda şüpheci olabileceğini gösteriyor. Dahası, Gold Paper açıkça belirtmektedir ki, ne Trump ne de ailesi $WLFI veya girişimle ilgili herhangi bir yasal sorumluluk taşımamaktadır, bu da potansiyel yatırımcılar için başka bir endişe katmanı ekliyor.
Trump’ın kripto projesi etrafındaki tartışmalara ek olarak, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, yalnızca siyah erkeklere odaklanan önerilen kripto düzenlemeleri nedeniyle de eleştiri aldı. Onun duyurusu karışık tepkilerle karşılandı; bazıları onun kriptoya açıklığını övse de, diğerleri yaklaşımının ayrımcı olduğunu savunuyor. Trump’ın potansiyel seçim ortağı JD Vance, Harris’in tutumuna karşı çıkarak, tüm bireylerin, ırk farkı gözetmeksizin, kripto alanında aynı fırsatları istediğini savundu. Bu iki siyasi figürün karşıtlığı, ABD kripto pazarında öz çıkar amaçlı gündemlerden bağımsız, adil düzenlemelere olan sürekli ihtiyacı vurgulamaktadır.